7 Temmuz 2013 Pazar

SARAYBOSNA

Bugün esasta son çekim günümüzdü. Verimli bir gün olduğu söylenebilir. Sabah ilk iş olarak Osmanlı tabyasına çıktık. Osmanlı kalesinin çekimlerini uzaktan yaptık. Çünkü aşağıda şehirde çok ayrıntı işimiz vardı.






Ardından Nihat Abi bütün Saraybosna'yı çepeçevre saran şehitlik ve şehitlik olarak da kullanılan mezarlıkların uzak çekimlerini yaptı. 

Aliya İzzetbegoviç'in mezarını ziyaret ettik ve çok ayrıntılı çekimler yaptık.





Sonaraki durağımız diğer köprülere nazaran daha az bilinen Keçi Köprüsü'ndeydi. (Kozija Çuprıya) Şehrin dışında ve orman içinde bir köprü. Çok güzel bir köprü ve bulunduğu yerle bütünleşmiş bir havası var.






Sonraki durağımız,  Latin Köprüsü'nün şaşalı hayatı yüzünden pek hatırlanmayan Şehir Köprüsü adlı Osmanlı eseriydi. Sessiz sedasız ama görevinin başında bir hali var.



İnat Kuça tam da Şehir Köprüsü'nün yanı başında.  Evini kamulaştırmak isteyen Avusturya Macaristan İmp. idarecilerine kök söktüren bir İnatçı Boşnağın hikayesi gizli bu evde.



Sırada savaşın ilk trajedilerinden biri olana şehir içindeki patlamanın olduğu yere konulan şilti görüntüledik. Bu ülkenin her yeri, her köşesinde oturup ağlanacak bir yer var ne yazık ki.

Hemen ardından savaşın bitimine bir şekilde ivme kazandıran pazar yerindeki patlamanın yaşatıldığı alana geldik. Her yere bir şekilde sinmiş acıların görüntülerini kaydettik.









Yogoslavya için ölen Boşnak, Sırp ve Hırvatlar için hazırlanmış bir çeşit anıt olan yanan ateşin önünde çekimlerimizi yaptık.Bu bölgede ölenler için çok anıt var. İnşallah bundan sonraki anıtlar yaşayanlar için olur.




Gazi Hüsrev Paşa Cami ve şehir içi ayrıntılarla günü tamamladık.




Böylece çekimlerimizi tamamladık. yarın uçağımız saat 2'de. O saate kadar eksik gediğimiz varsa onları da çekeceğiz. Ardından da ver elini ana vatan.

Bosna bir hüzün, ayrılmaksa başka bir hüzün


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder